Tuesday, July 13, 2010

imogen heap


Imogen Heap 1998 yılındaki ilk albümü I megaphone. Albüm diğer albümlerine nazaran daha sert daha az elektronik daha fazla alternatif daha fazla pj harvey andırıyor. 'Getting scared' ile başlayan albüm sert ve elektronik altyapısıyla karşılıyor. 'Come here boy' sözlerinin yoğunluğu ve imogen heap'in farklı yorumuyla albümün en vurucu parçalarından.. 'oh me oh my'ın melodik yapısı, sonra 'whatewer', 'shine' , 'Anglry angel' 'Rake it in' ... Saymak istediğimde hepsiyle ilgili farklı bir şey yazmak istediğimi farkettim. Bu yüzden uzatmadan albüm alternatif, farklı melodileri, altyapıları ile imogen heap'in en sevdiğim albümü oldu.

2002 yılında Frou Frou olarak Details albümünü Guy Sigsworth ile birlikte çıkarmıştır. Zach Braff'ın yönettiği ve oynadığı Garden State filminin soundtrack'i de Details albümünde bulunuyor. Bu albümün içeriği de saymaya kalktığında anlata anlata bitiremeceğin cinsten..





İkinci albümü 2005 yılında çıkan Speak For Yourself. Imogen Heap bu albümde müziğini ilk albüme göre yumuşatmış ve daha fazla soft elektronik ritimler kullanmış. İlk albümdeki gitarlar ve davul sesleri bu albümde yerini soft elektronik tonlara bırakmıştır. Fakat değişmeyen tek şey piyano sanırım. Albüm Headlock parçasıyla derinden piyano ve çello sesleriyle başlıyor. Sonrasında 'Goodnight and go'nun eğlenceli altyapısıyla giriyor. 'Loose Ends' ile ilk albümdeki sert ve hırçın müziği bu kez elektronik altyapı ile devam ediyor. 'Hide and seek' ise albümde zaten kendini ilginç ses efektiyle kanıtlamış bir parça..


2009 yılında üçüncü ve son albümüyle Imogen Heap ikinci albümde bulunan Hide and Seek parçasının çizgisinde bir albüm hazırlamış. 'Bad Body Double'daki değişik duş sesi efekti ve 'Aha!'nın hızlı ritmi dışında albüm diğer albümlere göre daha soft ve dinlendirici olmuş.

İmogen Heap 2010 İstanbul Caz Festivali 'Yeni Ozanlar' kategorisinde 10.07.2010 Cumartesi günü İstanbul Modern'de sahne aldı. Canlı canlı görüp dinleyemedik ama olsun başka zaman diyoruz, imogen yine gelsin istiyoruz.

No comments: